Üniversitemizde “15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü” Anma Programı Düzenlendi

Üniversitemizde “15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü” anma programı kapsamında "Postmodern Zamanlarda Darbe: 15 Temmuz Darbe Girişiminin Anatomisi" başlıklı konferans düzenledi.

Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe, Rektörümüz Prof. Dr. Nihat Şındak, Üniversitemizin üst yönetimi ile idari ve akademik personellerimizin yanı sıra Siirt Vali Yardımcısı Abdülhamit Mutlu ve il protokolü katıldı.

Fen Edebiyat Fakültesi tarafından organize edilen konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saba Samatya Ölmez konuşmasında “Bugün burada, milletimizin demokrasi zaferini kutlamak ve 15 Temmuz şehitlerimizi anmak için toplandık. Aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnetle anıyoruz. 15 Temmuz günü unutulmaması ve unutulmayacak bir gündür. 15 Temmuz'un yıldönümünde, 8 yıl önce karanlık bir geceden aydınlık bir sabaha uyanışımızı anıyoruz. Bu coğrafyada var olabilmenin ve güçlü kalabilmenin temel şartı; birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi korumaktır. Şehitlerimize ve ailelerine minnettarız, Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Birbirimizin ve vatanımızın kıymetini bileceğiz. Bu ruhla var olduğumuz ve bu ruhu gelecek nesillere en iyi şekilde aktardığımız sürece hiçbir hain emeline ulaşamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” dedi.

Program, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Siirt'te yaşananları anlatan video gösterimi ile devam etti. Katılımcılar, darbe girişiminin yerel etkilerini ve halkın direnişini gözler önüne seren videoyu ilgiyle izledi.

Daha sonra, Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ulaş Bingöl, "Postmodern Zamanlarda Darbe: 15 Temmuz Darbe Girişiminin Anatomisi" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. 

Doç. Dr. Ulaş Bingöl konuşmasında darbeler tarihi konusunda açıklamalarda bulunduktan sonra 15 Temmuz darbe girişimini diğer darbelerden ayrılan yönleri vurgulayarak "Darbe, bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirme veya rejimi değiştirme girişimidir. Askeri darbe, devlet liderinin düzenli askeri birlikler tarafından görevinden uzaklaştırılması veya bu amaçla teşebbüs edilmesi anlamına gelir. Askeri darbelerin temel argümanları şunlardır: vatanın ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu iddiası, devlet otoritesinin kaybolduğu, terör olaylarının milli birliğe zarar verdiği, ekonomik krizlerin vatandaşı bezdirdiği, siyasetin demokrasiden uzaklaştığı ve devleti dış tehlikelere karşı koruyamadığı, darbeler genellikle siyasi çalkantılar, devlet başkanına yönelik karalama kampanyaları, ekonomik krizlerin şişirilmesi, terör olaylarının artışı ve demokrasinin olmadığını iddia eden medya manipülasyonlarıyla ön plana çıkar. 1950 yılından bu yana dünyada 475 darbe veya darbe girişimi yaşanmış, bunların 236'sı başarılı olmuştur. 2010 yılından beri 11 darbe girişimi ve 10 başarılı darbe olmuştur. Ülkemizde de tarih boyunca birçok askeri darbe ve muhtıra yaşanmıştır; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 15 Temmuz 2016 bunlardan bazılarıdır. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, diğer darbelerden farklı olarak postmodern bir hüviyet taşımaktadır. Darbe girişimi siviller tarafından yönlendirilmiş, medya gücü büyük rol oynamış ve halk ilk kez darbecilere karşı sokağa çıkarak demokrasiyi savunmuştur. Bu darbe girişimi, ülkemiz demokrasisi için bir dönüm noktasıdır. Demokrasi, halkımızın meydanlarda gösterdiği direnişle korunmuştur. FETÖ'nün bu süreçteki rolü, postmodern söylem çerçevesinde değerlendirilmelidir. Örgüt, medya aracılığıyla algı oluşturmuş ve devleti devirmeye çalışmıştır. Bugün burada, darbelerin tarihsel, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel bağlamlarını göz önünde bulundurarak, ülkemizin geleceği için demokrasiye olan bağlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi 28 Şubat süreciyle doğrudan ilgilidir. Çünkü darbeyi gerçekleştiren FETÖ’nün gelişmesi ve devletin kılcal damarlarına kadar sinmesi bu döneme denk gelir. 28 Şubat sürecinde alınan kararlar bugün incelendiğinde birçok açıdan FETÖ’nün gelişmesine katkı sağladığı görülecektir. Dini bir cemaat görünümünde olmasına rağmen örgütün elemanları her türlü siyasi gruba, derneğe, medya kuruluşuna girerek gerçek kimliklerini gizleyebilmektedir. 28 Şubat sürecinde alınan kararlar özellikle orduda mütedeyyin kişilerin barınmasına büyük bir darbe vururken FETÖ’nün yayılmasına olanak tanımıştır.” dedi.

Doç. Dr. Ulaş Bingöl konuşmasının devamında “28 Şubat’tan 15 Temmuz’a; Postmodern Darbenin Anatomisi”, “15 Temmuz Darbesinin Temellendirme Uğraşları”, “15 Temmuzun Gerçekleştirilme Şekli”, “15 Temmuz Darbe Girişiminin Diğer Darbelerden Ayrılan Yönleri”, “15 Temmuz Darbe Girişiminin Postmodern Yönleri” başlıklarının detaylarını katılımcılar ile paylaştı.

Etkinlik, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

UĞUR BAŞALAN (0484) 212-1111 / 3534
Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
12 Temmuz 2024